Yangın var ellerimde, göz çukurlarımda yasın, Adın, çarpmaya doyamadığım dert kayası, Aşk ekmeğim, varlığın onun mayası, Yolladığım begonyaları kurutmayasın...♠️♠️♠️
Yaşamadıkça seni, yazamıyor şu elim, Yazamadıkça elim, yaşayamıyor seni, Mesele bizle alakalı, ben ve sen değil, Sayıyorum ölüme doğru senden geri...♠️♠️♠️
Hafızam sıfır, sen anne sütüsün, Bozuluyor zaman geçtikçe yüzümün ütüsü, Kırışan alnımın isyanı dilden düşenlerdir, Kurtuluş yok, ölüm senden sen ölümden kötüsün...♠️♠️♠️
Bak bu izler kalıcı, bıçaklar vardı sineme. Dayanır canım acılara, söylemeyin anneme...♠️♠️♠️
Beni gören sen sanır, sen misin bana tanım? Dizlerinde yatarım, çünkü sensin benim vatanım, Toprağına daldırırken aklı ziyan kafamı, Ben, beni bir sen uğruna, bir deliye satanım...♠️♠️♠️
Önünde acı bulur, sevgiye nefret eken,
Ne fark eder ki, gür bir saçı sevse de kel ?Yolumdan vazgeçemem elime batsa diken,
Maviyi sevemezsin, siyaha aşık iken...♠️♠️♠️
Uzakta olsanda hala resmin var kağıtlarda, Sana hitaben şiirler yazan kalemim ağıtlarda, Masamda derde derman, bir şarap bardağı,
Seni aramaktan vazgeçtim, ucuz şaraplarda...♠️♠️♠️
Yokluğunda yeni doğan bir bebek kadar suskunum, Her manâ anlamsız gelir, yoksa kader kuşku mu? Geldiğin her gün için bir can azad eden bu el, Gittiğin her saat için bi' bahar renkli kuş vurur...♠️♠️♠️
Giden ardına bakmaz oldu, katranı ciğerine topluyor kalan, Her güzel şeyi yarım bıraktı, bir cümle içine doluşmuş yalan...♠️♠️♠️
Ne yapalım biz de gitti deriz, Yalan sevgilerden, gözyaşları kurudu deriz Sahte gülümsemeni bir kez daha yemeyiz ama, Sahilde bir ev gibiyim beni tanıdı deniz..♠️♠️♠️
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı, Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk, Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza, Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları, Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk, Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz...♠️♠️♠️
Günler gece olacak, geceler ecel, Günleri boş verdim, gecelere gel, Yüzünü görmeme, geceler engel, İnşallah, ecel güzel bir gece seçer...♠️♠️♠️
Bu kadehte şerefine beni hangi türlü umarsın Seni bir kazanıp bir kaybediyorum ozaman sen kumarsın Enkaz altında kalan bir yaralının son çaresi hatta Bir asker annesinin etmiş olduğu en içten duamsın...♠️♠️♠️
Acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklarımızdi...♠️♠️♠️
Bizi daha çok üzerler...♠️♠️♠️
Kalbindeki herkesi öldürür zaman,
Hayat sana gülmüyorsa...♠️♠️♠️
Seni de sarsmıyor mu gönül güvertesi..
Aşk da senin gibi yalnızlığın özentisi...♠️♠️♠️
Çok romantik susuyoruz,
Metrelerce özlem....♠️♠️♠️
Ben bu hayat için fazla ölüyüm albayim...♠️♠️♠️
Şimdi bir iklimdir pişmanlık Sapsarı, kupkuru, bet-beniz; Döker yaprağını yavaş yavaş… Bıraktığındır senin Bir sevdayı ardına Öyle kırık dökük, öyle savruk, salaş…♠️♠️♠️
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh,
Bir cığara,
Dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni..
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır.
Üşüyorum, kapama gözlerini...♠️♠️♠️
Acılar hep aynı ...♠️♠️♠️
Unutturdu gülmeyi seneler Kıyamadım ki silmeye seni ben Gözümün önünde hep o son bakışın Doymadım doyamadım sevmeye seni ben
Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri, Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında...♠️♠️
"Yorgunluğumu tüm geniş omuzlardan çıkardım
ve başımı arabanın camına yaslamayı seçtim."
Kalbime damarımdan daha yakınken seni uzaktan sevmemde anlaşalım. Derdini anlattığın bir yabancı olmama, Kalbime en tatlı ve en güzel aşık olmana.
| Nizar Qabbani
Gittiğim her yere neşemi hep yanımda taşıdım. Sevincimi en çok çevremdekiler sever, biliyorum çünkü; Hüzünlü sessizlikler ve çökük gözler insanlara kendi küçük acılarını hatırlatır. Son zamanlarda, "neşem" yavaş yavaş kayboluyor. Bir süre konuşmayı kestim, ruhum yorgundu. İnsanların sustuğunda ortadan kaybolduğu söylenir. Keşke bir iki kelime söyleseydim, saçma da olsa, çünkü kendi sessizliğimde boğulmak üzereyim gibi geliyor.