if you want to be happy, be
in case you forgot
︶︶✩︶︶
you are gorgeous
you are smart
you are valuable
you are loved
you are strong
you got this ! ♡
METODLAR,ENERJİ,SEVGİYLE hareket etmek
Sürekli manifestde bir metoda ihtiyaç duyulmadığı söylenir,peki madem ihtiyacımız yok neden bunu söyleyenler bile(ben dahil:D) bu metodları uyguluyor? Çünkü süreci eğlenceli hale getiren şey bu. Yapmaya ihtiyacın yoktur ama yapınca da iyi hissedersin. Manifest yaparken bazen aradığımız motivasyonu bulamayabilir ve canımız sıkıldığı için tam anlamıyla zevk alamayabiliriz. Metodlar bunun için vardır. Metodlar kişinin manifestlere kendi tarzını yansıtmasıdır. Bunlar sayesinde hem manifest yaparız hem de eğleniriz. Mesela bir derse çalışacaksınız diyelim,bu derse dümdüz çalışınca sıkılırsınız,zevk almazsınız. Fakat işin içine kendi tarzınızı ve taktiklerinizi ekleyince zevkle çalışırsınız. Study with me videoları, yağmur/piyano sesleri,not alarak çalışmak,haritalar,dijital içerikler...hepsi ders çalışmayı bizim için eğlenceli hale getirmek için varolmuşlardır. Manifestde ise metodlar olmadan da olur evet fakat isterim ve olurun ötesinde eğer işin içine kendi tarzınızı katmazsanız,bir süre sonra manifest yapmayı bir zorunluluk ve sorumluluk olarak görmeye ve bunu yapmakta isteksiz olmaya başlarsınız. Çünkü o sizin sevdiğiniz değil yapmak zorunda olduğunuz iştir. Bunu yapmayı seçmediniz yani,başka türlü de yapabilirdiniz bunu. Bu yüzden manifest yapmayı kendinize zorunluluk olarak görmeyin,bir hobi,eğlenme kaynağınız olarak görün.
Kalbinizi ve sevginizi koyarak yapın bunu. Sevgi her girdiği, katıldığı şeyi güçlendirir ve daha iyi hale getirir. Tıpkı annelerimizin yemeğe sevgilerini kattıklarını söyledikleri gibi. Gerçekten bir işe iyi bir enerjiyle başlayıp bitirirseniz o işin size olan faydası olağanüstü olur. O işe verdiğiniz iyi enerjide başkalarına yansır. Nefret duygusu size hiçbir şey kazandırmaz,daha da çirkin bir duruma düşmenize sebep olur. Her o işe tekrar girdiğinizde o enerjiyi kaybetmemiştir. Tıpkı eskiden izlediğimiz videolar gibi,tıpkı oynadığımız oyuncaklar,okuduğumuz kitaplar gibi. Onlara verdiğiniz iyi enerji şimdi bile sizi gülümsetiyor di mi? Çünkü onunla iyi vakit geçirdik diyebilirsiniz fakat her şeyin bir enerjisi vardır ve o iyi vakitin de iyi bir enerjisi vardı. Sözler uçar,geriye hissettirdikleri kalır. Enerji her daim ayaktadır. Her şey enerjidir. Siz de öyle.
Bu yüzden bir işi yaparken ona yüreğinizi vermelisin derler,yüreğini ver ki nefretle değil, sevgiyle hareket edesin diye
ੈ✩‧₊˚"BÜYÜK" ŞEYLER MANİFESTLEMEK
Manifestin büyüğü küçüğü olmaz,ilk önce bunu anlaman gerekiyor
1 milyon dolar manifestleyebilir miyim? Ya da kızıl saçlar? Ya da tamamiyle değişmiş bir yüz? Evet yapabilirsiniz. Sonuçta onlar da birer enerjidir ve siz de enerjinizi istediğiniz gibi uydurabilirsiniz.Enerji yönetimi hakkında zaten bir yazı paylaşmıştım. Eğer sizinse sizin isteklerinize hizmet etmek zorundadır.O bir eşya,siz de ona sahip olacak kişisiniz. Sonuçta eşyalar bizim içindir değil mi? Kalemler,para,kitaplar...hepsi bizim için yaratıldı. Eğer onlara sahip olmayacaksak yaratılmalarının amacı ne? Peki ya miktara göre değişiyor mu? Hayır. Paranın miktarına takılmak sadece kendinizi sınırlandırmak olur. Paranın miktarı önemsiz. Zengin ve o paraya sahip olduğunuza göre büyük miktarda paralar bir hiçtir. O yüksek miktara alışıksınız,yüksek miktarlara alışıksınız. Çünkü seviyeniz onların da ötesinde. Seviyenizi yüksekte tutmalısınız. Yüksekte tutmazsanız yüksek miktarları tezahür edemezsiniz. Miktarı kendinize bir engel olarak görmeyin.
Kendiniz için normalleştirin
Bir kalemle bir kalem seti aynıdır. Sonuçta siz onlara sahip olunca miktarlarının bir önemi kalmıyor. Bir süre sonra sıradan geliyor. İşte bundan bahsediyorum. Ona sahip olmayı kendiniz için normalleştirin. Ona sahip olmanız çok normal. Anormal değil çünkü ona zaten çoktan sahiptiniz. Kendinizi tezahürünüzden alçakta görmeyin,eğer siz olmasaydınız tezahürünüz ve en basitiyle para sahipsiz kalırdı. Hiç kimse onu harcamazdı. Yani o sizinle anlam buluyor. Size ait olmak onun için bir şereftir. O sizi istiyor,siz onu değil.
MALADAPTİVE DAYDREAMİNG: kişiler arası iletişimi olumsuz yönde etkileyen, kişinin hayattaki görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmede sorunlar yaşamasına neden olan; işlerine ve akademik yaşamlarına odaklanmalarını engelleyen hayal kurma etkinliğidir. Genel tanımı budur. Bu ifadeyi daha da açarsak; maladaptive daydreaming anda kalmamıza engel olan ve sürekli senaryo kurma durumu,çoğu zaman başka bir dünyadaymış gibi hissedilir. Gerçek hayata odaklanma durumu söz konusu değildir. Bu gibi kişiler çoğunlukla çok suskun olabiliyor fakat sosyal yapıda böyle olanlar var. Sürekli gece yatmak yerine senaryo kurmayı tercih ederler. Ben de bunu yaşamıştım. Ve bunun 'uyumama katkı sağladığını' iddia etmiştim. Tam tersi daha çok uyku problemlerine sahip olmama sebep oldu. Anda kalmakta zorlandım ve odaklanma sorunum ortaya çıktı. Dersleri dinleyemez oldum. Sürekli ertelemeye başladım. Bu erteleme sorunu ise şundan kaynaklanıyordu: neden senaryo kurarız? Gerçek hayat bize yetmiyor mu? Yoksa aradığımız mutluluğu gerçek hayatta bulamıyor muyuz? Aslında tam da gerçek hayat bizi tatmin etmediği için hayal kurarız. Zamanla gerçek hayata dair bir korkumun oluştuğunu farkettim. Bu nedenle yapacağım şeylerin sonuçlarından korkmaya başladım. Kurduğumuz senaryoların sonları çoktan biz tarafından belirlenmişti,bu yüzden risksiz 'kararlara' alışırız. Ertelemeye başlarız,ta ki başarısız oluncaya kadar. Her şeyde bir risk vardır. Ama her riskin adresi siz değilsiniz,kendinizi bela mıknatısı olarak görmekten vazgeçin.
İMAJİNE ETMEK VE MALADAPTİVE DAYDREAMİNGİN FARKI: Birinde sahip olmaya niyet ettiklerimizi hayal ederiz. Bu hayal etme durumunda imkansızlık veya sahip olmama gibi bir durum söz konusu değildir. Ona sahibim,başka bir ihtimal yok. Bu imajine etmektir. İmajine ederken enerjinizi gerçekten vermeye ve kendinizi buna bağımlı yapmamaya dikkat edin. O frekansa gerçekten girmelisiniz. Maladaptive daydreaming ise tam tersi,o olayların gerçekleşme ihtimali yoktur. Ciddi anlamda onları sadece gerçek hayatta onlara sahip olamayacağımızı düşünerek en azından bir düşleyeyim mantığıyla kuruyoruz. Ne onların enerjisi yakalamaya çalışıyoruz ne de onun frekansına kendi frekansımızı uydurmaya çalışıyoruz. Onlar sadece gerçek hayattan kaçış 'bilet'imiz. Kesinlikle böyle değil,bu bozukluk psikolojik bir rahatsızlıktan doğar. Ve hiç mi hiç sağlıklı değildir.
𓆩♡𓆪 Ben ezelden beri hür yaşarım lafı bir olumlama olsaydı?
。Selam,sizlere bugün bir olumlama yöntemi ile geldim. Bu olumlama yöntemi "ezelden beri" kelime grubundan dolayı isteğinize doğuştan sahip olduğunuz izlenimini verir ve bilinçaltınızda böyle bilmenizi sağlar. Siz zaten ona sahiptiniz,doğduğunuzdan beri bununla yaşıyorsunuz..
。Mantığı zaten basit,bu olumlamalar aynı zamanda revizyon etkisi verir. Tezahürünüzün tam tersi anları yok eder ve zamanı istediğiniz gibi şekillendirir. Subliminallerimde bu olumlama tarzını da kullanıyorum. Ayrıca günlük olumlama yapmayı seviyorsanız baya bir faydası olacağını düşünüyorum 🫶🏻
。Örnek olumlamalar; Ben ezelden beri özgüvenliyim,ben ezelden beri güzel ve başarılıyım,ben ezelden beri olağanüstü bir şekilde manifestliyorum ve olağanüstü bir manifest yeteneğine sahibim,ben ezelden beri kendimle gurur duyuyorum,ben ezelden beri hayatıma pozitif enerjiyi çekiyorum,ben ezelden beri bilinçaltımda hiçbir blokaja yer vermiyorum,ben ezelden beri müthiş bir inanca sahibim vb...
⌦ .。.:*♡ Olmayan birşey varsayılamaz, zihninle oyna:)
࿐ྂ Varsayım yasasının temeli istediğin şeye sahip olduğunu kabul ederek sahipmiş gibi yapmaktır. Peki neden varsaydığımız zaman bu gerçekleşir? Kendi gerçekliğimizi yönetebilir miyiz? Aslında cevabı çok basit:olmayan birşeye sahip olduğunu kabul ederek o bilince girebilir misin? Hayır. Ya o bilinçten çıkacaksın ya da gerçekliğin senin bilincine göre şekillenecek. İkinci olanı her daim en iyi alternatiftir. Gerçekliğiniz sizin için çalışır,sizin düşüncelerinize hizmet eder,sizin bilinçaltınıza göre hareket eder. Her yeni düşünce,yeni bir gerçekliktir. Her yeni bir hareket,yeni bir paralel evrendir. Hayatın, vücudun ve diğer her şeyin tek bir parçadır. Her biri birbirine bağlıdır ve birbirine göre hareket eder.
࿐ྂ Her bir şey varsaydığımızda yeni bir gerçeklik yarattığımıza göre,aslında tek gerçeğin 4d olduğunu kabul etmek gerekmez mi o zaman? -3d'nin sadece bir yansıma olduğunu,asıl hayatınızı kontrol eden şeyin 3d'niz yani iç dünyanız olduğunu kabul etmek gerekir.- Bazen gerçek hayat çok can acıtabilir,madem baktıkça acıtıyor;görmezden gelmek çok daha mantıklı değil midir? Bu hayatta eğer kötü şeyleri kafayı takarsak dünya bize cehennem gibi gelir. Maalesef ki öyle... O zaman 3d'yi umursamadan istemeye devam etmek gerekir.
࿐ྂNasıl yani? diye sorabilirsiniz. İstediğimiz şeylere zaten sahip değil miyiz,ne diye istemeye devam etmek gerekiyor? Evet ona sahipsiniz,peki gerçekten istemeden o bilince tam olarak girebilir misiniz? Bilinçaltınız bunu gerçekten kabul ediyor mu? 4d dünyanızı gerçek anlamda isteklerinize göre şekillendirmeniz gerekiyor. Her daim bilinçaltınız sizin isteklerinize hizmet eder,bunu unutmayın.
࿐ྂ İstemeye devam etmek ne demektir? Israrcı kalmak demektir. Belirli bir bilince girebilmeniz için ilk önce kendinizi buna alıştırmaya ve zihninizi o şeye sahip olduğunuzu ikna etmek gerekir. Eğer tek bir seferde öylesine sahip olmak isteyip sonrasında bunun hakkında hiç bilince girmeden,tam tersini varsaymaya, zihninizde bunu imkansızlaştırmaya devam ederseniz ona sahip olamazsınız. Üzgünüm ama hayır,varsayım yasasının temel kuralı olan 'varsaymayı' bile yerine getirmezseniz neden buna sahip değilim demeyin. Çünkü siz sahip olmak istemediniz, çünkü siz kendi kendinize engel oldunuz.
࿐ྂIsrarcı kalırken asıl yaptığınız şey o bilinçte kalmaya devam etmek ve enerjiyi kontrol etmeye devam etmek,kendine ona sahip olduğunu hatırlatmaktır. Bu tabiki de uzun sürmeyecek,bir bakmışsınız o bilince çoktan girmişsiniz. -Artık ezbere konuşmaya,onun tam tersi aklınıza gelmemeye başlamış. İşte,kazandınız.- Sonuç beklememeye dikkat edin,kim zaten sahip olduğu bir şeyi bekler?
࿐ྂ Varsayımlarından sonuç almak
Eğer sonuç beklerseniz, tezahürünüzü kendinizden uzaklaştırırsınız ve o bilinçten ÇIKARSINIZ. Zaman unsuruna takılmayın,3d'ye odaklı olup da moralinizi bozmayın. O enerjiyi kendinizden kaçırmayın. Sonuç kontrol etmek enerjiyi kaçırır. Ya sil baştan başlayacaksınız ya da o an hiç olmamış gibi yapacaksınız. O anı revize edeceksiniz:) Unutmayın gerçekliğinizin kontrolü sizin elinizde, hayatınızı Bilinçaltınızla/düşüncelerinizle yönetiyorsunuz.
࿐ྂIsrarcı kalırken aynı zamanda isteğinizi serbest bırakın, sürekli rahatsız etmeyin. Hiç normal bir uçlu kalemi sürekli aklınıza getirir misiniz? Tamam ben buna sahibim diye düşünmeyi bırakırsınız. Çünkü ona sahip olmak normaldir. İsteğinize sahip olmak çok normal,her daim ona zaten sahiptiniz. Bu anormal bir şey olmadığı için aklınıza geldiği zaman ona sahip olduğunuz aklınıza gelsin ve düşünmeyi bırakın. Sonuçta o bir uçlu kalemle aynı seviyede,hiçbir farkı yok ikisi de sahip olmanız için yapılan bir nesnedir. Sizin olmak zorundadır:)
★sürekli kafanız dağılıyorsa,odaklanma yeteniğinize yoğunlaşın
。Bazenleri bir konu üzerinde çok heyecanlı ve motivasyonlu olunca birden o duygu kayboluverir ve kendimizi karmaşık düşünce ve duygular içerisinde buluruz. Kendi kendimize sorarız:daha az önce bunu biliyor ve kabulleniyordum,daha az önce bu konu üzerinde yoğunlaşmış olupta nasıl bu hale geldim? Bunun sebebi odaklanma sorunudur. Odağınızı iyi kontrol edemezseniz o konu hakkında düşünemez,fikirler yürütemez,motive olamaz ve inançsızlıklara yönelirsiniz.
。Peki bu odaklanma sorununun kaynağı nedir? Aslında birçok kaynağı vardır. Listeleyecek olursak şöyle sıralanır; travmalar, endişeler,korkular,fazla radyasyona uğrama,enerjimizin dağınık ve karmaşık olması. Peki bunları nasıl düzeltebiliriz?
。İlk önce travmanızın kaynağını bulun,eğer bulmuşsanız endişe etmeyi BİR SÜRE bırakırsınız. Fakat kalıcı çözüm onu tamamen görmezden gelmek ve gitmesine izin vermektir. Eğer siz kendinizi açıkladıysanız ve endişe durumu hala devam ediyorsa hala kafanızda büyütüyorsunuz demektir. Endişeleri görmezden gelin,onlara güç vermeyin. Onlara size zarar vermesi için fırsat vermeyin.
。Endişelerden kurtulduğumuza göre..gelelim fazla radyasyona maruz kalmaya. Radyasyonun kaynağı bazı hastane bölümleri,telefon,televizyon ve bunlar gibi birçok teknolojik aletlerdir. Her biri belirli bir radyasyon yayar ve size zarar verir. Örnek vermek gerekirse; telefondan kalktığınızda güçlü bir baş ağrısına maruz kalmanız,gözlerinizin bulanıklaşması,yürümekte zorlanmanız.. Bir teknolojik aletin tahmin edemeyeceğiniz kadar zararı var. Faydaları da var fakat bu kullanım şeklinize bağlı. Kendinizi bu konu hakkında disipline etmelisiniz. Ne de olsa o sadece bir cihaz,siz ona bakmadığınız sürece bir değeri yok.
。Gelelim enerjinin dağınık olmasına.. Enerjimiz kötü düşünceler,çevre,mevsimler(eğer ruh halimiz buna bağlıysa tabi) gibi faktörler enerjimizi kirletebilir,kötü bir ruh halinde olmamıza neden olabilirler. Bu nedenle 3d'yi yani dış dünyayı gözümüzde büyütmemek,olumlu tarafından bakmak gerekir. Hayatın bir sürü olumlu yanı var,sadece bakış açısını değiştirmek gerekir. "Bugün çalışmadım,kesin başarısız olacağım" yerine " bugünlük böyle olsun,ne de olsa her bugünün yarını var ve her hatanın çözümü var. Bu dert edilecek bir şey değil" deyin. Bu bakış açısı size azim ve pozitiflik katar🫶🏻🫶🏻
★Niyetiniz,hayat akışınızı belirler
。Tıpkı kaleminizle güzel yazmak için açısını değiştirdiğiniz gibi,eğer daha güzel yazmaya niyet etmeseydiniz,istemeseydiniz kalem açısını değiştirmez yine aynı bir şekilde yazmaya devam ederdiniz. Bazen bir şeyi istersiniz fakat bu istek sadece bilinçaltınızda veya hafızanızın derinliklerinde olduğu için beyninize tam iletilmez. İsteğinizi derinliklerden çıkarıp belirtmeniz gerekir. Tıpkı ilkokulda işlediğiniz bir konu gibi,siz o konuları artık kullanmadığınız için zihninizin derinliklerine attınız. O hala orda,sizin sadece onu ön plana çıkarmanız gerekiyor. Hafızanız sonsuz derecede geniştir. Her ne kadar geniş,dar hafıza gibi terimler olsa da aslında bunlar hafızanın ön planına/başrolüne ne kadar düşünce konulabildiğinin ölçütüdür. Her baktığımız,gördüğümüz,okuduğumuz her şey hafızamızda yer edinir. Tek yapmanız gereken odağınızı oraya çevirmektir
。İstekleriniz de tıpkı bunun gibidir,aslında çözüm etrafınızdadır fakat isteğinize tam olarak odaklanmadığınız için beyniniz bunu algılamaz ve es geçer. Beyniniz aslında sadece ve sadece sizin için çalışır. O an neyi isterseniz onu size verir. Beyin dalgalarının akış yönünü siz kontrol ediyorsunuz. Bu sizin vücudunuz. Bu yüzden ilk önce istemeyi bilmek çok önemli. Çünkü bir şeyi istemeden bunu nasıl elde ederim der mi insan? Hayat akışınız buna göre hareket eder. Her seçiminiz yeni bir dünya yaratmaktır aslında. Her seçiminiz çok önemli,küçücük olanı bile. Nasıl ki küçük bir çocuğa hatta normal bir insana söylenilen sözler aranızdaki ilişkiyi belirler,seçimleriniz de sizin hayatınıza yön verir. Bir nevi kelebek etkisidir. Niyet ettiğiniz zaman fırsatlar karşınıza çıkar;güzel notlara sahip olmayı gerçekten istediniz,beyniniz bunu algılar ve size buna göre bir hayat haritası çizer. Yapılacaklar listesi hazırlamak gibi düşünün. İstekleriniz yapılacaklar listesine yön verir.
。istediğiniz zaman bu sefer nasıl? sorusunu sorarsınız,ve cevabı aldığınızda mutlaka bunun için çabalarsınız. Bu hem ruhsal çaba hem fiziksel çaba olabilir. Her ikisi de çok değerlidir. En sonunda emeğinizin karşılığını alırsınız. Büyük küçük her emeğinizin karşılığı olmak zorundadır. Çünkü hayat neden-sonuç ilişkisi üzerine kuruludur. Ne yaparsanız,neyi düşünürseniz onu alırsınız.
★Eğer vücudun tek parçası hasar almışsa,diğerleri huysuzlaşır..
。Hayatınızı ve kendinizi,zihninizi, konuştuklarınızı vb. tek parça olarak düşünün. Eğer bir parçaya zarar gelirse diğerleri de bundan etkilenir. Bilinçaltınızda olan bir olumsuz düşünce veya senaryo hayatın akışını değiştirir. Bir bakmışsınız sağlıklıca düşünürken olumsuz düşünce ve senaryolara kapılmışsınız. Bilinçaltınızda ne bulundurursanız hayatınızda onu elde edersiniz. Çevrenizi değiştirmek için ilk önce düşünce yapınızı değiştirmelisiniz. "Beni sevmezler kesin" değil "iyi bir insan olduğum için mutlaka sevilmem gerekiyor" deyin. Algınızı değiştirin. Hayata ve kendinize karşı önyargılı olmayın. Sürprizlere açık olun. Hayata iyi yanından bakın. Bu sayede daha çok güzellikleri kendinize çekersiniz. Bilinçaltınızda güzel ve olumlu düşünceler bulundurun. Olumsuzluklara kapılmayın çünkü sürüklenirsiniz. Negatif enerjiyi kendinizden uzaklaştırın. Bu sayede 'vücudun' tüm parçaları sağlıklı ve sapasağlam kalır..
。Peki nasıl negatif enerjiyi kendimizden uzak tutarız? Önceki postumda da dediğim gibi, çözüm basit: tam tersiyle cevap verin. Olumsuzluklar karşısında tam tersi bir şekilde olumlu düşünceleri bilinçaltınızda bulundurun. Pozitif enerjiyle bağlı olduğunuzun bilincinde olun. Pozitif enerji hep sizi kovalar. 'değil','hayır' gibi olumsuz kelimelerle negatif enerjiyi savurmaya çalışmayın. Bu sanki birine karşı kendinizi savunuyormuş gibi bir algı oluşturur. Olmayan bir şeye karşı kendini nasıl savunursun? Savunsan bile bir cevap alabilir misin? Hayır. Olmayan bir şeyin cevabı da olmaz. Kendinizi açıklamak yerine tam tersi olduğunuzun bilincine girin ve kendinizi tanıdığınızı bildiğinizin bilincinde olarak kendinizi baskılamayın. Kendinizin en iyi dostu hatta RUH EŞİ olun. Vücudun parçalarına iyi bakın♡
★EN İYİ VERSİYONUN OLSA NAPARDI?
→Eğer artık gelişmek istiyorsan,bu yazı tam sana göre!Peki nasıl gelişiriz? Cevabı en iyi versiyonunda saklı:)
→Her hareketimizin başka bir evrende farklı bir versiyonu vardır aslında;sen bu paralellikte telefonda vakit geçirirsin,diğer versiyonun ise ders çalışır,öbür versiyonun ise yoga yapar.. Bu sonsuza kadar devam eder. Sonsuz ihtimal ve an var. Siz ise sadece birine sahip oldunuz
→En iyi versiyonunu aklına getir..O olsa napardı? Telefona mı bakardı yoksa kendini geliştirmeye yönelik bir şey mi yapardı? Cevabı ikincide saklı.
→Peki en iyi versiyonun nasıl en iyiye dönüştü? Ne yaptı da bu oldu? Kendine bunu sor. En iyi versiyonunun en iyi olmak için neler yaptığını bir düşün. Nasıl sorusunu sor kendine. Nasıl en iyi versiyonum olurum?
→Şimdi bu soruyu bir deftere yaz,ve uzun uzadıya düşünerek cevap ver ve oraya yaz. Sonra da belirlediğin adımları takip et.
→Zaman unsuruna da fazla takıntılı olmamaya dikkat etmelisin. Her bilgi zamanla öğrenilir. Aceleci olmayın, sürecin eksiksiz tamamlanmasına dikkat edin.
✪KENDİNİ HİÇBİR KALIBA UYDURMAYA KALKMA
→Sosyal medyada takılırken bazen aurası hoş insanlara kendimizi uydurmaya çalışırız. Vibe'ı güzelse o vibe'a sahip olmak isteriz. Fakat bu bizim iç huzurumuzu bozar. Sevdiğin gibi olmakla özendiğin gibi olmaya çalışmak çok farklı durumlar. Eğer bir şeyi sevdiysen,aurası hoşuna gitmişse ve gerçekten de sana hitap ediyorsa o aura'ya aslında senin de sahip olduğun gerçeği kaçınılmaz. Sana hitap eden şeyleri bilerek bunlara bakmak,bunlardan zevk duymak aynı zamanda kendi fikirlerine değer verdiğini ve kendini sevdiğini gösterir. İnsanlarıj fikirlerinden önce kendi fikirlerimize önem vermeliyiz. Bu hayat boyunca en çok konuştuğumuz kişi kendimiz,en çok vakit geçirdiğimiz kişi kendimiz ve herhangi bir zor durumda her daim yanımızda olan yine kendimizdir. Bu kadar kendimize iyiliğimiz varken kendimize nankör olmamız ne kadar doğrudur? Kendinize nankör olmayın,kendinize teşekkür edin. Size her daim yardım ettiği için...
→İç huzurun mantığını size şöyle açıklayayım:kendinize hitap eden bir şeye bakıyorsunuz,zevk alırsınız,tatmin olursunuz ve KENDİNİZİ YABANCI HİSSETMEZSİNİZ. Zaten istemediğin bir şeyi hayatında niye bulundurasın ki? Bu kendine saygısızlık olur. Kendinizi hiçbir şey için baskılamayın,yoksa kendinizden de uzaklaşırsınız. Özgürce yaşayın.
Bazen hızımızı alamayıp gerçekten istemediğimiz şeyleri manifestlemeye çalışabiliyoruz. Bunun nedenini yüksek benliğimizle değil de egomuzla manifestlemeye çalışıyoruz. Bu yüzden ne kadar istesek de manifestimize istediğimiz enerjiyi gönderemeyiz çünkü gerçekten istemiyoruzdur. Şöyle bir örnek vereyim; göz renginizi seviyorsunuz ama yine de yeşil göz manifestlemeye çalışıyorsunuz. Bu aç gözlülüktür. Gerçekten istediğiniz şeylere yönelin. Eğer gerçekten ne istediğinize karar veremiyorsanız bir liste çıkarın. Bu listenin tamamen gerçek isteklerinizden ve temel ihtiyaçlarınızdan oluşmasına dikkat edin. Egonuza yenik düşmeyin,her şeye sahip olmak zorunda değilsiniz.
Benim manifest listem
Akademik başarı
Disiplin
Singapurda okumak
Hayallerimdeki aile
Hayallerimdeki hayat
Resim ve bullet günlüğüm için ihtiyacım olan malzemeler
Kötü düşüncelerden korunan bilinçaltı
Mental ve fiziksel olarak sağlıklı olma
İstenmeyen tüylerden arınmış sağlıklı cilt
Motivasyon geçicidir,önemli olan disiplinli olmaktır.
Self conseptin sırrı:kurban psikolojisinden çık!
Bir çok insan daima başkalarının onları kurtarmasını veya onların yerine görevleri yerine getirmeyi bekliyor aslında. Her zaman ondan daha güzel,daha zengin ve daha başarılı insanlara odaklanarak kendini yok sayıyor. Bu zihniyet ise isteklerinizin zihninizde imkansız algılanmasına sebep olur. Sen de onlara sahip olabilirsin. Güzelsin,zenginsin ve daha bir çok fazlası. Kurban psikolojisinde durarak kendini eziklemek isteklerini daha da uzaklaştırır. Kendini yükseklerde görmezsen inancın da tam olmaz. Kendinin farkında olmak ve kendini eziklememek çok önemlidir. Bilinçaltımız bize ait ve biz nasıl düşünürsek o da ona göre onu kaydeder. Şöyle bir örnek vereyim mesela pinterestte çok güzel bir eşya gördünüz, imrendiniz ve keşke bunu alabilecek maddi durumda olsaydım dediniz. İşte bu çok ama çok yanlıştır. Bunu söyleyerek bilinçaltınıza parayı çekmediğinizi ve bunun imkansız olduğunu kodlamış oluyorsunuz. Fakat güçlü bilinçaltına sahipsin ve sen ne istersen iste onu elde edebilirsin. SINIR YOK. Kendinin farkında ol, başkalarının başarıları,güzellikleri veya paraları senin hiçbir işine yaramaz. En önce kendinle ilgilen. Sen her şeyin en iyisini hak ediyorsun. İmkansız diye bir şey yoktur. Siz zihninize öyle kodlarsınız. Kendinize isteklerinizi verin çünkü bu dünyada herkes gittiğinde bir tek o kalacak. Kurban psikolojisinden çık çünkü sen evreni yöneten tarafsın😉
Şimdi benimle beraber söyle:evren benim isteğime göre çalışıyor. Ben isterim ve olur. Mükemmel bir benlik kavramına sahibim. Kendimin farkındayım. Kendime değer veriyorum. İyi şeyleri hakettiğimi biliyorum. İsteklerimde ısrarcıyım fakat zaten onun bana ait olduğunu bildiğim için daima serbest bırakıp hayatıma devam ederim. Herkes benim gibi olmak istiyor. Çok şanslıyım. Başarılıyım. Parayı inanılmaz derecede çekiyorum.
NEDEN KENDİMİZE İYİ DAVRANMALIYIZ?
Öncelikle bu hayata neden geldiğinizi sorgulayın;üzülmek için mi?Boş boş oturmak için mi?HAYIR!Zihniniz çok güçlü,isterseniz ALIRSINIZ.Bu bu kadar basit. Birşeyleri imkansız yapmaktan artık vazgeçin. Bir sınavda birinci olmak veya herkesi kendine çekmek imkansız mı?HAYIR!Bunları başaran kişiler de aynı senin gibi insandı. Aynı beyin,aynı vücut anatomisi aynı dersler... Farklı olan zihinlerdir! Zihnini her daim güçlü tut,vazgeçeceksen en baştan kaybedeceksin demektir. Bu dünyaya isteklerini yerine getirip yaşamaya gelmediysen yaşamanın ne anlamı var? Bir ölüden farksız olursun! Madem hayatını özgürce yaşamıyorsun o zaman ne için geldin sen bu dünyaya? Mutluluğu haketmediğini mi düşünüyorsun?HAKEDİYORSUN. Sen her şeyin en iyisini hakediyorsun. En yakınına kötü davranıp umursamıyormuş gibi düşün,sen en yakınına böyle davranmak istemezsin di mi? O zaman kendine de öyle davranma! Er geç herkes ama herkes gidecek. Bir tek sen kalacaksın kendin için,tüm ÖMRÜN boyunca senin yoldaşın olacak kendine iyi davranmamak da neyin nesi? En başında anlayışlı olun. Kötü bir ilişki mi geçirdin? Birden ağzından küfür mü kaçtı? Tembellik mi yaptın? Anlayışla karşıla! Basit bir insan olduğunu unutma,kendini üzmek seni hiç bir yere götürmez. Her daim sabrını ve motivasyonunu yüksek tut. Hatalarını anlayışla karşıla. En çok da 'DÜŞMANLARINDAN' cesaret ve motivasyon al. En çok da başarılı olanları kendine rakip seç. 'ARKADAŞ'ların seni pohpohlamaktan başka bir yararı dokunmaz,anca yerinde sayarsın! Asıl rakipler seni bu hayata bağlar ve hırslandırır. Fakat asla ama asla kendini onlara ezdirme. Kendini yetersiz hissederek somurtmanın sana nasıl bir faydası olabilir?? Kendine inanırsan yapabileceğini düşünürsen deneme cesaretinde bulunursun. Kendine inanmazsan otomatik olarak 'ben zaten yapamam der' denemezsin bile! Başkalarının kalıplarına uymak zorunda değilsin,en önemlisi senin kendi düşüncelerin. Sahte davranarak bir yere varamazsın,gerçek cevher senin içinde ve başkalarının yetenekleriyle hiç bir yere gidemeyeceğini sen de biliyorsun! Sen bu dünyaya BAŞARMAK için geldin. İsteklerini gerçekleştirmek için daima büyük bir motivasyonun olsun,çünkü sen buna değersin. Anlayış ve adalete daima önem ver! Çünkü tam tersi davranmak kötü enerjiye sebep olacaktır,başkalarına karşı anlayışsız ve kötü davranırken kendine iyi olmayı mı umuyorsun? HAYIR çünkü sen de bir insansın ve mutlaka sen de bir gün o hatalardan birini YAPARSIN. Tembel olan insanlara iğreltiyle bakarsın,bir bakmışsın sen de onlardan biri olmuşsun. Bu hayatta hatalar da yapabilirsin,bu hatalar olmadan hayat çok bomboş olmaz mıydı? Kendi hayatınız kendi kararlarınıza ev sahipliği yapmalıdır. Herkesin kendi hayatı var,BİR ZAHMET onlar da kendi hayatlarına odaklansın. Bu dünya bir aptalın sözünü umursamak için fazla büyük,UNUTMA iyi şeyleri hakediyorsun♡︎♡︎
Revizyonu zaten anlatmıştım,peki aileyi/soyu revize etmek?
Ailenizi de revize edebilirsiniz,sınırsızsınız
Ailenizi komple olarak değiştirebilirsiniz. Yani kendi soyunuzu da revize edebilirsiniz. Sınır yok,istediğiniz soydan olabilirsiniz.
Eğer soyu değiştirecekseniz;isterseniz hayal eder,isterseniz olumlama yapar ya da bir yere istediğiniz aileyi yazar/not edersiniz. İstediğiniz soy,anneninizin babanızın kişisel özellikleri,onların dış görünüşlerini tanımlayabilir veya visual görseller kullanabilirsiniz. İsterseniz kardeşler için de aynısını yapabilirsiniz.
Veya sadece ailenizin kişisel özelliklerini değiştirirsiniz,onların mesleklerini,görüşlerini hayal ederek,olumlama yaparak ya da yazarak değiştirebilirsiniz. Kardeşler için de bu geçerli. Kendi aile notumdan bir örnek👇
Annem:
Her dine saygılı,din konusunda baskı yapmayan,açık fikirli,zeki ve çalışkan,cömert,zengin bir iş kadını(el işlerini sattığı bir işletmesi var),hoşgörülü,eğlenceli,sorumluluk sahibi,şefkatli ve her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış bir kadındır. Yurtdışına olan ilgisi nedeniyle 5 yıldır amerikanın Newyork kentinde huzurlu bir mahalleye taşındık. 5 yıldır burada yaşıyoruz
BABAM
Her dine saygılı,din konusunda baskı yapmayan,açık fikirli,zeki ve çalışkan,cömert,şefkatli,zengin bir iş adamı(kendi oteline sahip ve bu otel amerikanın en ünlü otellerinden biri)anneme olan sevgisi nedeniyle hemen işlerini Amerika'ya taşımayı ve newyorkta huzurlu bir mahallede yaşamayı kabul edeli 5 yıl oluyor. hoşgörülü,eğlenceli,sorumluluk sahibi,şefkatli ve her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış bir adamdır
Zengin,huzurlu ve mutlu bir aileyiz. Kardeşlerim Havin,Yusuf ve ben yani hayrunisa çok mutluyuz. Ben,Havin ve Yusuf her türlü mental ve fiziksel hastalıktan arınmış durumdayız. Ailemizle mutluyuz.
EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA EKLEYİN LÜTFEN<3GÖRÜŞÜRÜZ👋
𝐀𝐂𝐀𝐃𝐄𝐌𝐈̇𝐂 𝐎𝐕𝐄𝐑𝐀𝐂𝐇𝐈̇𝐄𝐕𝐄𝐑📖
Girdiğim her sınavda istisnasız tam puan almakta bir numarayım📚
Evrenin de ötesinde mükemmel bir mantık ve muhakeme yetendğine sahibim📚
Ezber yeteneğim olağanüstü,bir metni ezberlemem için o metne bir göz atmam bile yeterlidir📚
Olağanüstü bir hafızaya sahibim📚
Hafızam,ezber yeteneğim,mantık ve muhakeme yeteneğim en mükemmel deha ve profesörlerin bile imreneceği kadar olağanüstü📚
Proje ödevlerini her daim tam zamanında ve en mükemmel şekilde hazırlarım📚
Sözlü ve yazılılarda her daim tsm puan almakta bir numarayım📚
Ödevleri her zaman tam zamanında ve an mükemmel şekilde hazırlarım📚
Tüm girdiğim veya çözdüğüm sınavlarda her daim fullerim ve her zamanki gibi ilk sırayı kaparım📚
İnsanlar benim gibi olmak için delicesine çalışırlar fakat hiçbir zaman beni geçemezler📚
Başarılı olmak için özel bir çaba harcamıyorum,doğuştan böyleyim📚
Sana emanet edilen ruha acı çektirmek kadar büyük bir ihanet yoktur aslında. En büyük ihanetini daima kendine yaparsın. Ya kendine inanmazsın,ya kendini eziklersin ya da diğer insanların yaptığı gibi kendini kabul etmez yargılarsın. Göremiyor musun tek varlığının kendi benliğin olduğunu? O da giderse ne olacağını hiç düşündün mü peki? Bu hayat somurtarak oturmak için verilmedi. İradeni koru,kötü düşüncelerin zihninde yer edinmesine izin verme. Vesveslerden sakın,farklılıklarının aslında ne kadar anlamlı olduğunu fark et. İyi hissetmeyi ve iyi yaşamayı hak ediyorsun. Başkası da olabilirdin,bu benliğe sahip olduğun için şükret♡︎
Reminder: You aren't doing anything for getting your results. You already have your results
If you can imagine it you can have it. That's how everything works. Idc about your limiting beliefs. "But I imagine negative things" so? Don't you know that negative energy will never affect you? It just won't. Why would it happen when u don't want it? Like no it won't. You create reality.
Be stubborn when manifesting. Not with a limiting belief. Be stubborn to the fact that you get whatever you want. Literally don't accept anything other than the fact "I already have my desires" Like just don't.
Stop telling yourself lies. Yes you are lying to yourself. Anything that is contracting to the fact "I get my desires the moment I want them" is a lie. It's just straight lies. Idc I only believe that everyone get there desires.
Reminder: You already have your results.
Not manifestation related but I hope that you know that you matter. I understand that sometimes you feel unworthy and that's ok. That's part of your journey. Remember that you are allowed to feel emotions like anger or sadness. What you need to know is that no matter what you will achieve your dream life.
Be confident in yourself. Start having confidence and see how the world changes. Praise yourself and know that you are literally the most beautiful person out there. Be your own biggest fan. Know that what u r seeking is seeking you more. Stop hurting yourself with that victim mindset. Take your power.
Get out of that victim mindset. Just get out. I understand that things which have happened to us in past are hard to forget or forgive but how long? How long are you going to let it pass because you think that it's not worth it?
You come in Tumblr see people telling you how you can manifest anything because they have manifested themselves a happy life. So why are you doubting yourself?
Reminder: Logic doesn't matter. Circumstances doesn't matter. It doesn't. Idc if your sp is showing no interest in you. Idc if you messed your answer sheet in your finals. You are going to get whatever you want. No matter what song or stuff you wrote in that paper you going to get full marks. Your SP already in love with you.
I really love how I don't have to do anything for getting my desires. My desires seeks me more than I seek them. I literally get whatever I want. I see it. I like it. I want it. I got it.
This is my life so I get whatever I want. Nothing will happen without my permission. If I say no then it's a no. That event won't happen. Doesn't matter how illogical it sounds it just won't happen. Logic has no relationship with my desires in 3d.I get whatever I want. Periodt.