Artık hissedemiyorum. Kendimi kaybettim. Duygularda gelebilecek en son noktaya geldim, yıktım her şeyi. Umursamıyorum, beklemiyorum ve umudun ne olduğunu bilmiyorum. Ben sevgiyi tükettim, kendimden geçtim. Dümdüz yaşıyorum.Yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış ağladığını kendin görmen ruhen yıkılış .Artık bir şeyler için çabalamaktan yoruldum. İçin karanlıksa hiçbir çiçeği sulayarak büyütemezsin.“Belki farkında değildir.” diyerek, içimi sana karşı hep sıcak tutabilmek için aklımı kaç kere yok saydığımı bilemezsin.Ve herşeye rağmen hep şunu demek istiyorum “Sonunu boş ver, başı çok güzeldi.”
Mathilda : Leon, sanırım bir şekilde sana aşık oluyorum. Bu başıma ilk gez geliyor, biliyor musun ? Leon : Daha önce hiç aşık olmadıysan, bunun aşk olduğunu nerden biliyorsun ? Mathilda : Çünkü hissediyorum. Leon : Nerede ? Mathilda : Karnımda. Sıcacık. Hep orada bir yumru olurdu. Ama şimdi geçti.
“rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!” ben bazen eksilirim biraz aslında hepimiz eksilirmişiz biraz bunu sonradan öğrendim
Bu gece hoş değil ama gidecekde başka gece yok..
Ne demişti Neşet Baba; "Uğruna yandığım boşumuş meğer."
“Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.”