224 posts
Bu imkansızdı; ne de olsa insan kendi ışığını ona yansıtan kaç kişi tanırdı ki? İnsanlar daha çok meşaleye benzerdi, bir esintiyle sönene dek yanarlardı. Başka kişilerin yüzlerinin insana kendi yüz ifadesini, içini ürperten en gizli düşüncelerini yansıtması ne kadar nadirdi?
Fahrenheıt 451
Dertlerini ailene bile güvenemeyecek kadar anlatamıyorsun artık?
Sonra, Bu gençler neden bu kadar acılı ve psikolojik sorunları var?
Yoruldum ve sıkıldım.
Üzgünüm ve dargınım bu adaletsiz dünyaya...
Karanlık bir yere geçip kitaplık rafının önüne doğru ilerliyorum. Rafın üzerindeki bir kitabı elime alıp tozlu sayfaları çevirmeye başlıyorum yavaşça...
Sonrada bir koltuğa uzanıp okumaya başlıyorum. Orada okuduğum satırlar arasında kaybolup gidiyorum. Sanki... Kitabın içinde yaşıyormuş ta olanları okuyorum gibi. Yavaşça okyanusun sularına dalıp yunuslara dokunuyor ve onlarla oynuyorum.
Ve yavaş yavaş daha derine dalıp bir yer keşfediyorum. İlerledikçe gelen melodi beni oraya doğru gitmemi sağlıyor.
Korkma, sana zarar vermeyeceğiz. Burada güvendesin ve kimse sana asla zarar vermeyecek diyor deniz..
Küçük kızın güveni artıyor ve biraz daha açılıyor...
Çok fazla derine inen kız yavaş yavaş nefes almamaya başladığında evinden uzaklaştığını fark ediyor.
Ve ilk nefesi kesiliyor sonra ise bedeni duruyor, gözleri karanlığa gömülüp sonsuz uykuya dalıyor.
İşte bu ruhunu denizde bırakan kızın hikayesi...
Her zaman özgür olmak istemiştim... Peki şuan neden kanatlarım yanıyor umutlarım ise bir tozlu rafa kaldırılıyor? Bu olanları izlerken ben ne yapıyorum? Ne hissediyorum? Neden bu olanlara sessiz kalıp oturup olanları izlemekle yetinirsin ki bunu dışardan gören biri bunu düşünürdü büyük ihtimal...
Yağan yağmur neden birinin gözyaşlarını anımsatır?
Sonbaharda dökülen yapraklar neden hep yenilenmeye devam eder ve ilkbaharda tekrar çiçek açar?
Kışın kar neden tertemiz bir şekilde her tarafı kaplar? ( Sanki... hiç kirlenmemiş gibi...)
Bu kadar güzel manzara varken neden insanlar hep güzel bir şeyi kirletme peşinde?
Neden her güzel olan kirlenmek zorunda ve karanlığa mahkum olmak zorunda?
Birine hakkettiği değeri vermek insanın neden bu kadar zoruna gider?
Ona son kez sanki bir daha hiç göremeyecekmiş gibi tutunmak ve ona sevdiğini göstermek varken...
Bu sorulara cevap vermek çok zor.
Herkes bir maske takınıyor ve dışarıya çıkıyor.
Kendi gibi olunca yargılanacağından korkuyorlar.
Küçümseneceğinden, dışlanacağından, kabullenilmeyeceğinden...
Sevilmeyeceğinden...
En kötüsü ise bunların hayatta olan bazı bencil insanlardan kaynaklı olması.
Hayata bir kere geliyoruz ve işte yaptığımız tek şey bu.
Çevreden kaynaklı olarak istediğimiz yaşamı yaşamaya vakit bulamıyoruz.
Who will conquer all?
She will be the warrior of North and Southern Seas!
Ne yaptığına bak...
Şan dediğin bu mu?
Hala hikayenin kahramanı olduğuna inanıyor musun?
Yağmura dayanamıyorum, acıya dayanamıyorum...
Yükselttiğin bu savaşın bedelini ben mi ödeyeceğim?
Evet, parçalara ayırdığında benim kalbimi kırıyor.
Bu yüzden, Neden? Neden yalan söyledin?
Ve, Neden? Neden o düştü?
Neden beni burada hiçbir şey olmadan bıraktın?
Ne yaptığına bak...
Felaket üzerine parlaksın.
Aradığın adaletin bu olduğuna hala inanıyor musun?
Karanlık Notalar...
Sesimi duyabiliyor musun?
Müziklerdeki isyanı...
Kabuslarımızdaki çığlığı...
İçimizdeki akan öfkeyi hissedebiliyor musun?
Dalga gibi kıyıya çarpıyor yavaşça...
Hepsi bir yandan sesleniyor.
Ve yavaşça silinip gidiyor..
Herkesin sesi kafamızda uğulduyor
Ama bunu sadece sen durdurabilirsin
Birlikte okyanusa yelkenle açılıp maceralara atılıyoruz
Ne kadar da güzel... Ne kadar da güzel...
Kimse yok.
Sadece ikimiz...
KARANLIK NOTALAR
Eğer şuan bu satırlara bile yazabiliyorsam belki biraz da olsa hayat benle dalga geçiyor demektir.
Çünkü.. şuan hala hayattayım.
Evet... bugün yine günlerden herhangi bir gün ve ben şuan oturmuş bitmiş kahvemle beraber ders çalışıyorum. Neden mi çalışıyorum? Aslında bu soruyu her zaman birisi sorsa cevap veremem. Çünkü verecek cevabı içimde bulamam.. Peki ya bu neden oluyor? Neden birisi size o soruyu sorduğunda verdiğiniz cevapta bile içinizde bir umutsuzluk ya da o şeyi gerçekten istiyor musunuz diye sorgularsınız?
1) Kendine güveniniz yoktur.
2) Çevre baskısı... Eğer çevrenizdekilerin düşündüklerini çok takan biriyseniz. Onların dedikleri sizi umutsuzluğa sürüklüyorsa ve sizin kendinize olan inancınızı yitirmenizi sağlıyorsa o yanınızdaki kişi sizin için hayallerinize giden yolda doğru araç değil demektir. O kişiden ya da kişilerden uzaklaşıp kendinizi bir odaya kapatın ve müzik açıp olmak istediğiniz yeri ve geleceğinizi hayal edin.
3) Kendini hep eksik hissetme duygusu... Yaptığımız yanlışlardan ders çıkaracağımıza eksiklerimizin fazla olduğundan korkup bunu yapamayacağımızı düşünmeye başlarsak istediğimiz hedefe hiçbir zaman ulaşamayız. Ve bize inanmayanları haklı çıkarmış oluruz sadece...Bunun olmasını kim ister? Kim hayatında her zaman başarısızlıklarını anlatan insanlarla beraber olmak ister ki onu kınayan bakışları görmek, dalga içeren cümleleri duymak... Kimse istemez.
Şuan bunları yazarken bile kendimden pay çıkararak yazdığımı bilmenizi isterim. Çünkü şuan yazdıklarım bir gün karşıma çıktığında diyeceğim ki sen başardın ama kendin için başardın... Kendin istedin ve yaptın başkası için değil. Bugünlere geldiysem ise bu benim başarım ve başkasının asla olmayacak!
Kimsenin kendinizin verdiği emeğe el uzatmasına izin vermeyin! Bu sadece seni ona çalışan bir köleden başka bir şey yapmaz...
Bu hayata bir kez geliyoruz ve şuan sahip olduklarınızın değerini bilin... Çünkü bir daha asla sahip olamayacaksınız. Kimse sizi ölünce umursamayacak. Hepimiz birer toprak altında kalıp unutulacağız. Ölünce hatırlanmak mı istiyorsun? O zaman, Şu sikik insanların dediğini takmayı bırak ve harekete geç!
İyi mi hatırlanmak istiyorsun? O zaman, kendi hayatından arkandakilere bir şeyler bırak ki bir daha seni unutamasınlar!
KARANLIK NOTALAR...
From Seori...
What should I do now why I hovered over, I don’t know how...
Where’s my hope? Nobody calls me, loved me not.
I just needed someone else...
Please... don’t come to me, I’m afraid every time.
What should I do now why, the fireworks that hover over me are gradually spreading.
Would it be a little easier if you just let me go
When my eyes are closed, My feet are empty.
Time to put my medal on.
Whose blood to spill?
I don't know...
Whose side I am on?
Two armies are coming at me..
Their flags and weapons look the same.
One tells the truth, the other's lying..
And They're both calling my name.
This is how villains are made x2
There lies my sanity...
There goes my mind, I couldn't save!
I don't trust, but I see right in front of me
I don't know who to betray.
No one ever starts that way.
But this is how villains are made...
600 lives at stake...
It's just one life to take!
And when we kill him, then our journey is over...
No dying on me now.
Defeat is not allowed!!
We must live through this day so FİGHT! FİGHT! FİGHT!
You've hurt me enough!!
And When I kill him, my pain is over..
You're dying here and now!
Escape is not allowed!!!
You won't life through this day now so DİE! DİE! DİE!
Sessizlik, Müzik ve Çalışma hayat bundan ibaret...
İleride sen ne oldun diye sormayacaklar sana sen kimdin diye soracaklar...
İşte o zaman geldiğinde zaten sen kimseyi umursamayan biri olmuş olacaksın.