Hiçe bağırıyorum sesimi duyun...
Seni seviyorum ama bunları yüzyüzeyken konuşuruz...
Huzur bazen sigaraydı, bazen 35'lik rakı ama asla sıcak bir omuz olmadı. Büfelerde yoktu, çünkü poşete sığmazdı...
Bütün hayallerimiz Galata'nın Kız Kulesi'ne kavuşabilmesi kadar imkansız.
Aslında sadece yalnız kalmak istiyorum. Geri kalan hayatımı tek başıma geçirmek istiyorum. Hani diyorlar ya yalnızlık kötü bişey diye bence en güzel şey yalnızlık. Hayatımda kendimden başka hiç kimseye gerek yok zaten hayatıma başkalarını aldıkça kendimi çıkarıyorum. Ben kimsenin bana karışmadığı bi hayatı seviyorum, ben kimsenin bana karışmadığı beni seviyorum.
Ben o gece, o parkta sabaha kadar küçük bir çocukmuş gibi ağladım senin zerre umrunda olmazken…
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsan ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyliyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme, Lavinia.
-Özdemir Asaf/ Lavinia
Hani saatlerce ağlarsın hıçkıra hıçkıra, sonra yorgun düşüp sessizce tavanı seyredersin ama hâlâ ıslaktır yanakların...
çok mutsuz olabilirsin, çok acı çekebilirsin, her şeyini kaybetmiş, ölmek istiyor olabilirsin. sen ne yaşarsan yaşa; hayat kendine gelmeni beklemeden akar gider ve zaman seni asla durup da beklemez. sen ne kadar gözyaşı dökersen dök bir yerde insanlar kıskanılacak derecede mutlu olmaya ve gülmeye hatta kâhkâha atmaya devam ederler. yani çektiğin acıları en derin sen hissedersin. ve onların verdiği zarar yetmiyormuşçasına kendini öldüresiye hırpalarsın. aslında çeker gidersin ama herkes kaldığını sanır.
artık hissedemiyorum kendimi kaybettim. duygularda gelebilecek en son noktaya geldim, yıktım her şeyi. umursamıyorum, beklemiyorum ve umudun ne olduğunu bilmiyorum. ben sevgiyi tükettim, dümdüz yaşıyorum.
İyiyim ben hep aynı şeyler işte uyku hapları, yalan dolan...
Karanlık gece, ıslak gökyüzü... "Her ölümden sonra yağmur yağar." derdi annem, "içimizde sakladığımız gözyaşları gökyüzünden yeryüzüne akar." Belki de bizim içimizdir gökyüzü.
Günler karışıyor, insan alışıyor...
İnsanlar bencildir. Gerekirse sende bencil olmalısın... canın mı yandı? Çok mu üzdüler seni? Seni en çok sevene git, ailene annene git.. Kaç git buralardan, kim açtıysa bu yarayı uzaklaş ondan. Kim seni yarım bıraktıysa kurtul ondan yeni insanlar tanı. Bambaşka bir başlangıç yap. Kimse seni gerçekten tanıyamasın. Acılarınla kendine bir duvar ör ve ölüm gelmedikçe yıkma o duvarları. Ağlama bak! Ben yazarken ağlıyorum sen okurken ağlama benim duvarlarımı yıktılar seninkini de yıkmalarına sakın izin verme!..
Hadi gel buluşalım eski köprünün altında...
Ahu'da sevmiştir elbet Kaan'ı ama bu engel miydi intihara?
Ben o gece, bir sevgi olup içinde yaşamayı istedim...
Ben o gece, bir şiir olup sana yazılmak istedim...
Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?..
"Nasılsın?" dedi. "İyiyim. Seni çok özledim, arada ses ver." dedim. " Sen de..." dedi. "Ben de..." demedi. Aradaki uçurumu anlamayacak kadar güzel.
Hep beni bil, beni söyle Dilinden düşmiyim...
"Boş versene" dedi siyah. "Boşver, benim bi gökkuşağına ihtiyacım yok"
Başını ellerinin arasına alıp saatlerce ağladın sen.. Unutma bunu! Her şeyi unut, bunu sakın unutma!..