“Anlamak masraflı iştir;
emek ister,gayret ister, samimiyet ister.
Yanlış anlamak kolaydır oysa.
Biraz kötü niyet,biraz da yetersizlik kâfidir”
#SezaiKarakoç
Bak !!! Güneş parlaklığıyla yüce, deniz dalgalarıyla ulu,
Heybetinin rüzgarıyla söğütçesine titredi Rabb'in kulu,
Göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu..🤲🤲🤲♠️♠️♠️
Allah’tan bir dua gibi Peygamber’den bir armağan gibi sevabınız bol olsun! Hayırlı Cumalar…
Gamzelerin koğuş, içinde ben hapisim, Umut, ancak bir delinin terapisi, Kanımda gezerken aşk artıyor, anemisi.. Ben artık yoruldum, biraz sen ara bizi..♠️♠️♠️
Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları...
Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri, Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında...♠️♠️
Unutturdu gülmeyi seneler Kıyamadım ki silmeye seni ben Gözümün önünde hep o son bakışın Doymadım doyamadım sevmeye seni ben
Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Sen gelince bahar geldi, Elbet düzeliriz sen önce zaman ver bi, Kendi başıma düşmanım ben, bu büyük harbi, Şikayetçi olmadığım o kahpe zaman verdi..♠️♠️♠️
Yazmak değil yaşamak için muhakkaktır bilgi, En zor yamaçlardan al bu kucaklarca bitki, Ölümün kucagındayken neyi degiştirebilirsin ki? Nasılsa tüm mutluluklar kucaklarda bitti...♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️