Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Ne zaman seni düşünsem,
Bir ceylan su içmeye iner,
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle,
Yeşil bir zeytin tanesi,
Bir parça mavi deniz,
Alır beni.
Seni düşündükçe,
Gül dikiyorum elimin değdiği yere,
Atlara su veriyorum,
Daha bir seviyorum dağları...♠️♠️♠️
Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Güneş karanlıktan bir gün hesap soracak, O gün ay da dahil avuçlarıma konacak, Bir hayal kuracaksın, kirpiklerin donacak, Tam da o gün hayat yanaklarıma dolacak...♠️♠️♠️
Burası lanetli, aşk bu kenti pis ediyor, Bir seli yok ama, hala yağmur çiseliyor, Nasıl haketmeyen insanlar her zaman mutluyken, Kalbim yazıp yazıp hala yalnızlığa sesleniyor...♠️♠️♠️
Dolaşıyorum ne zamandır, kalbimde bir gül kesiği;
Islak bir tülbent koy göğsüme, emsin büyüyen o siyah lekeyi;
Çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden,
Yine de içimde kanayan bir sılanın sesi..♠️♠️♠️
Ne zaman seni düşünsem,
Bir ceylan su içmeye iner,
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle,
Yeşil bir zeytin tanesi,
Bir parça mavi deniz,
Alır beni.
Seni düşündükçe,
Gül dikiyorum elimin değdiği yere,
Atlara su veriyorum,
Daha bir seviyorum dağları...♠️♠️♠️
Seni de böyle yalnız bir günde sevmiştim, Kuruyan sevgine ne sular serpmiştim Büyüdün, büyüdükçe dikenlendi dalların, Oysa ne bahçeler ekmiştim...♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Dolaşıyorum ne zamandır, kalbimde bir gül kesiği;
Islak bir tülbent koy göğsüme, emsin büyüyen o siyah lekeyi;
Çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden,
Yine de içimde kanayan bir sılanın sesi..♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Güleceğim ve sen ağlayacaksın, Ağlamak gülmek nedir anlayacaksın, Şömine başında aşk sıcaklığıma kapılmışken Bir kar tanesi olup damlayacaksın...♠️♠️♠️
Güneş karanlıktan bir gün hesap soracak, O gün ay da dahil avuçlarıma konacak, Bir hayal kuracaksın, kirpiklerin donacak, Tam da o gün hayat yanaklarıma dolacak...♠️♠️♠️
Bil ki; kana karışan en güzel demdir çay, Ve aşk, çayı tatlandıran en güzel şekerdir. Lâkin, sigarayı da biten aşkın en keskin hançeri say. Zira, dumanı bitik o aşkla beraber ciğeri deşipte geçendir...♠️♠️♠️
Yanlışa sürme bizi, yakamoz aya küsmüş, Denizler maviye ve dağlarda kıra küsmüş, Yeşile yaprak, yaprağa yeşil küsmüş, Bu mevsim bana küsmüşte, gönlüme ateş düşmüş…♠️♠️♠️
Bir özlem tutar da yakarsan sigaranı, Çektiğin dumanla ciğerlerine dolmak isterim, Kafana takılırsa incesinden bir problem Çözerim, Her acın ezberim…♠️♠️♠️
O yolun sonundayım, tüm öfkemi ben biledim, Kaç yıldır araftayım ben, birisi “dert” mi dedi? Acım çok önce dindi, acın dirildi demin, Gülüşlerine bakıyorum, asıl gözlerin nemli senin...♠️♠️♠️
Burası lanetli, aşk bu kenti pis ediyor, Bir seli yok ama, hala yağmur çiseliyor, Nasıl haketmeyen insanlar her zaman mutluyken, Kalbim yazıp yazıp hala yalnızlığa sesleniyor...♠️♠️♠️
Yüzümüzdeki çizgiler aralık,
Eylül, Ekim, Sen ve Aralık....♠️♠️♠️
Beni bekliyor bu gece barın biri, Cebimde senelerin alın teri, İçerim, düşerim, kaldırma Yeter ki basma kaldırım gibi...♠️♠️♠️
Seni de böyle yalnız bir günde sevmiştim, Kuruyan sevgine ne sular serpmiştim Büyüdün, büyüdükçe dikenlendi dalların, Oysa ne bahçeler ekmiştim...♠️♠️♠️
Pencereden baktığımda görüyorum, Senin yüzün incir yaprağında, Senin ürkekliğin, duvar üstünde yürüyen bir kedinin kıvraklığında..♠️♠️♠️
Ne zaman seni düşünsem,
Bir ceylan su içmeye iner,
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle,
Yeşil bir zeytin tanesi,
Bir parça mavi deniz,
Alır beni.
Seni düşündükçe,
Gül dikiyorum elimin değdiği yere,
Atlara su veriyorum,
Daha bir seviyorum dağları...♠️♠️♠️
İçime gömdüm hüzünlerimi; Pişmanlıklarım yok artık, keşkelerim yok, Kapattım aşkın perdesini. Paslanmış bir kilit şimdi yüreğim; Asırlardır yaşayan bir köhne şehir. Kaybolmuşum aşkın dehlizlerinde; Kulaklarımda rezil gecelerin gürültüsü. Yazmakla bitmez bu şiir…♠️♠️♠️
Al bu kalp senin, içinde en temiz hayallerim, Masal teninde okudum aşkı, hislerim bayağı derin, Al senin, bu kol, bu göz, bu can, elimle besledim. Bir sağ elim benimle kalsın sana yazmayı özlerim..♠️♠️♠️
Kopya çektik aşkı başkasından, Ayrılık ölünce güzel, aşk Kasım'da. Hiç bilinmeyen bir ömrün bilindik hikayesi, Yaşayacak bir günümüz kalmaz yürek taşlaşınca...♠️♠️♠️
Gamzelerin koğuş, içinde ben hapisim, Umut, ancak bir delinin terapisi, Kanımda gezerken aşk artıyor, anemisi.. Ben artık yoruldum, biraz sen ara bizi..♠️♠️♠️
Ben hâlâ siyahım, dermanı yok rengimin, En gözde parçasısın sergimin, Acısı gözlerine siniyorsa sevgimin, Hatırası kalır bir ıslak mendilin...♠️♠️♠️
Ama sen karanlığı yere tükürebilirsin, Sevdiğini bağır, kükre bilinsin..!! Çekilmez inan, bu koca külfet ilimsiz, Ağzından bir dua çıksın, bağrına bin insin..♠️♠️♠️