Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler… Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu...♠️♠️♠️
Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Dolaşıyorum ne zamandır, kalbimde bir gül kesiği;
Islak bir tülbent koy göğsüme, emsin büyüyen o siyah lekeyi;
Çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden,
Yine de içimde kanayan bir sılanın sesi..♠️♠️♠️
Uzakta olsanda hala resmin var kağıtlarda, Sana hitaben şiirler yazan kalemim ağıtlarda, Masamda derde derman, bir şarap bardağı,
Seni aramaktan vazgeçtim, ucuz şaraplarda...♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Acıkmıştı sigortalı işçi ..
Ve oturup bileklerini kesti
Sıcak olur diye hastane yemekleri ...♠️♠️♠️
Dolaşıyorum ne zamandır, kalbimde bir gül kesiği;
Islak bir tülbent koy göğsüme, emsin büyüyen o siyah lekeyi;
Çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden,
Yine de içimde kanayan bir sılanın sesi..♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Pencereden baktığımda görüyorum, Senin yüzün incir yaprağında, Senin ürkekliğin, duvar üstünde yürüyen bir kedinin kıvraklığında..♠️♠️♠️
Sıkıntı denizinin, ciğerli balıklarıyız... Oksijenini yârdan değil, yârı yaradandan dile...♠️♠️♠️
Yaşamadıkça seni, yazamıyor şu elim, Yazamadıkça elim, yaşayamıyor seni, Mesele bizle alakalı, ben ve sen değil, Sayıyorum ölüme doğru senden geri...♠️♠️♠️
Hafızam sıfır, sen anne sütüsün, Bozuluyor zaman geçtikçe yüzümün ütüsü, Kırışan alnımın isyanı dilden düşenlerdir, Kurtuluş yok, ölüm senden sen ölümden kötüsün...♠️♠️♠️
Beni gören sen sanır, sen misin bana tanım? Dizlerinde yatarım, çünkü sensin benim vatanım, Toprağına daldırırken aklı ziyan kafamı, Ben, beni bir sen uğruna, bir deliye satanım...♠️♠️♠️
Ezanlar, gökleri saracak, Hesap yap, çarşıya uyacak, Kes at lan, yeri dolmuyor gidenin, Yasaklar, bizi sisteme sokacak...♠️♠️♠️
Önünde acı bulur, sevgiye nefret eken,
Ne fark eder ki, gür bir saçı sevse de kel ?Yolumdan vazgeçemem elime batsa diken,
Maviyi sevemezsin, siyaha aşık iken...♠️♠️♠️
Güzeldin herşeyinle, yenmezdin tadından, Yüzüne şiir yazılacak binlerce kadın var. Ardından, tek bir söz etmedim adından, Biriydin benim için, o binlerce kadından...♠️♠️♠️
Bir buse feda et der gibi bakıyor gamzelerin Beraber saçlarımızın beyazlığını dilerim...♠️♠️♠️
Sana benzeyen bi kızım olsa seni o anda unuturum, Çünkü o kız bana benzeyen deli bi adama umut olur, Keşkelerini gömdüğün toprakta otlar bitmiş, Al birini, sana verdiğim toprak vazoda kurut onu...♠️♠️♠️
Uzakta olsanda hala resmin var kağıtlarda, Sana hitaben şiirler yazan kalemim ağıtlarda, Masamda derde derman, bir şarap bardağı,
Seni aramaktan vazgeçtim, ucuz şaraplarda...♠️♠️♠️
Yokluğunda yeni doğan bir bebek kadar suskunum, Her manâ anlamsız gelir, yoksa kader kuşku mu? Geldiğin her gün için bir can azad eden bu el, Gittiğin her saat için bi' bahar renkli kuş vurur...♠️♠️♠️
Para aşkı ellere pazar ediyor Hoş, İhanetin sahibi yok, Bu pazar seveni hazan ediyor Boş, İhanetin affı da yok...♠️♠️♠️
Ve artık mutlu ol sen tüm dertleri araladım, Ayrıca bi müjdem var baş harfini karaladım, İstediğin gibi her şey, sadece bi şey kaldı, Ölmedim, Fakat, bir ömrü yarıladım...♠️♠️♠️
Gözümdeki yaşları görmeyin diye Karaları maviye boyadım...♠️♠️♠️
Yazmak değil yaşamak için muhakkaktır bilgi, En zor yamaçlardan al bu kucaklarca bitki, Ölümün kucagındayken neyi degiştirebilirsin ki? Nasılsa tüm mutluluklar kucaklarda bitti...♠️♠️♠️
Giden ardına bakmaz oldu, katranı ciğerine topluyor kalan, Her güzel şeyi yarım bıraktı, bir cümle içine doluşmuş yalan...♠️♠️♠️
Bir tek özlemleri deviremedim şu ince bileklerimle...♠️♠️♠️
Seni binbir çiçek kokusunun mabedinden tanırım...♠️♠️♠️
Zaman, önünden hiç olmadık bir zamanda geçebilir, Göz çukurlarımın buğulu camlarından içeri gir, Kendi sıcaklığını getir bırak şu masaya git, Gözlerim 20 seni daha zorlanmadan içebilir...♠️♠️♠️
Boğaza karşı yazdım martılar bir türkü tuttu, Kendime bile azdım şarkılarımı deniz yuttu.
Yine bir kutuyu yem misali saldım derinlerine.
Sana çıkan o kapıyı buldum fakat kırılmış kulbu..♠️♠️♠️
Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı, Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk, Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza, Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları, Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk, Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz...♠️♠️♠️