herkes benimle olan savaşını kazanmışta, bir ben kaybetmişim kendimle olan savaşımı...
"defol" demek bazen beni o kadar rahatlatıyor ki
tumblr'da bazılarının burnu çok havada onu farkettim. eski ben ve eski blogumda olsaydım fena sürterdim o burunları yerde...
çabuk yol veririm, zorlamam. zorla güzellik olmaz...
heyecanı sende olmayanla zaman harcamanın bir anlamı yok.
uykusuz bir gece...
uykularımla vedalaştım
kaçamadığın arzularının esiri olursun...
gece gece sıkıldım daraldım
Sesi titriyordu, uzaklara dalmış; gözleri dolmuştu. Anlatacak çok şeyi vardı fakat çığlık çığlığa susuyordu. Artık gözleri de anlatamıyordu bazı şeyleri, ölüyordu. Ormanın en derinlerinde kendini huzurlu hissederken şimdi ise bir toprak altındaydı ve nefessizdi, bu saatten sonra çiçek açmazdı, zaten toprağını sulayan da olmazdı.
İnsan en çok kendi kendine yetemediğini anladığında canı yanarmış. En çok o zaman dolarmış gözleri, yaralarına su tutulurmuş sanki. Parçaları dökülürmüş yerlere, ayak bileklerinden akar gidermiş hisleri. Beklermiş insan, bazen bir el beklermiş, bazen bir söz. Saklarmış insan göğüs kafesinde acılarını, kemikleri kırılana kadar umudun tozlarıyla yaşarmış. Tırnaklarından sızan kanı, kirpiklerinden düşen ışıltıyı son anına kadar yaşatırmış insan. İnsan yaşatırmış aslını, hayat değil. İnsan katlanırmış hayata, yaşamak için. İnsan sonsuzluk için var olduğunu söylermiş, sonsuzluk uçsuz karanlıklardan ibaretken.
İçim, bir çocuğun kapıda kalmışlığı gibi...
En mutlu anımda bile gözlerim nedensizce birkaç dakikalığına boşluğa dalıyor. Bir şeyler eksik ve düzeltemiyorum.
Çocukluğuma bir özür borcu var hayatın.
Neden çok mutluyum biliyor musun? Çünki o benimle konuşurken kendimi kalın bir kitap arasındaki hiç ölmeyen o özel çiçek gibi hissediyorum . . . 🌻
Mr Van Houten
Ben iyi bir insanım ama berbat bir yazarım. Sen berbat bir insansın ama iyi yazarsın. Bence iyi bir takım oluruz. Lütfen bunu düzeltin, Hazel için anma konuşması. Benden yazmamı istedi ve bende çabalıyorum. Ama biraz sihir iyi olurdu. Mesele şu ki hepimiz hatırlanmak isteriz. Ama Hazel farklı. Hazel gerçeğin farkında. O, bir milyon hayran istemedi. O sadece bir tane istedi ve isteğine kavuştu da. Belki genişce sevilmedi ama derinden sevildi. Çoğumuzdan daha fazlasını yaşamak değil midir bu zaten? Hazel hastalandığında öldüğümün farkındaydım ama söylemek istemedim. Yoğun bakımdayken 10 dakikalığına içeri sızdım ve onunla oturdum, ta ki yakalanana dek. Gözleri kapalıydı. Rengi solmuştu. Ama elleri hala onun elleriydi. Hala sıcaktı ve tırnaklarında koyu lacivert bir oje vardı. Onları öylece tutdum ve ne kadar değersiz bir dünya ola bileceğini anladım. O kadar güzel ki. Ona bakmakdan sıkılmazsınız. "Benden zeki mi?" diye paranoya yapamazsınız çünkü zeki. Kalp kırmadan komik ola biliyor. Onu seviyorum. Öyle bir seviyorum ki. Onu sevdiğim için o kadar şanslıyım ki Van Houten. İncinip incinmeyeceğine dair tercih yapma şansın yok ama seni kimin incitebileceğini seçebilirsin. Ben seçimlerimden memnunum. Umarım o da memnundur . . .
~ Okay Hazel Grace ?
~ Okay.
Yanlış hatırlamıyorsam eğer kitap yazıyordun. Kitabın adını söylemiştin ama unuttum tekrar söylermisin ?
Karanlık çocuk @sukufestars8
Hayat, bir fotoğraf makinesi objektifi değil. Ne yazık ki her karesinde gülemiyorsun . . . 🙂 📸 ☹
Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırdığında sonradan ellerime ve saçlarıma dokunmanın sebebi iyileştirmek istemen mi ? 💙
" Ellerim çiçek kokuyor diye beni çiçek koparmakla suçladılar, fakat kimse çiçek dikmiş olabileceğimi düşünmedi . . . 🥀 "
Mavi hayaller kuruyorum olmayacağını bile bile . . . 🎡💙
"Kelebekleri de kıskanıyorum. Hem istedikleri maviliklere uçmakta özgürler hem de bu hayat işkencesine sadece bir gün katlanmak zorundalar . . . 🦋"
Her yeni gün daha fazla imkansızlaşıyorsun sanki . . . 🌠
Sana ne kadar çok değer verdiğimi anlayacaksın, vermediğim zaman . . .
Ben hep çocuk kalmak isteyen deli dolu biriydim, ne zaman her an ölmek isteyen kırgın birine dönüştüm?
Bana anlatdıkların, gösterdiklerin, hissetdirdiklerin sadece bana özel kalmalıydı. Herkesleştirmemeliydin . . .
Seni de böyle yalnız bir günde sevmiştim, Kuruyan sevgine ne sular serpmiştim Büyüdün, büyüdükçe dikenlendi dalların, Oysa ne bahçeler ekmiştim...♠️♠️♠️
Bir özlem tutar da yakarsan sigaranı, Çektiğin dumanla ciğerlerine dolmak isterim, Kafana takılırsa incesinden bir problem Çözerim, Her acın ezberim…♠️♠️♠️
Seni de böyle yalnız bir günde sevmiştim, Kuruyan sevgine ne sular serpmiştim Büyüdün, büyüdükçe dikenlendi dalların, Oysa ne bahçeler ekmiştim...♠️♠️♠️
Ama sen karanlığı yere tükürebilirsin, Sevdiğini bağır, kükre bilinsin..!! Çekilmez inan, bu koca külfet ilimsiz, Ağzından bir dua çıksın, bağrına bin insin..♠️♠️♠️